Casuslar İstanbul’un göbeğinde. Yerli kaynaklarla birlikte İstanbul’da yerleşik bazı Batılı konsoloslar da yalanlarla Türkiye’yi Avrupa’ya kötülüyor.
En çarpıcı örnek Çek Cumhuriyeti’nin İstanbul Başkonsolosunun sözleri. Merkezi Londra olan Open Democracy adlı forum sitesi Türkiye karşıtı yazılar, raporlarla dolu. Genel olarak “Türkiye’de demokrasi elden gitti” ana temalı görüşler yayınlanıyor. Internet yasakları, basına sansür, vs gibi durumlar abartı yorumlarla, Erdoğan düşmanı kimselerin görüşleriyle desteklenerek o sitede yer buluyor. Çek vatandaşı olan Jakup Hein adlı yazarları, 2 hafta önce İstanbul’daydı. Türkiye’deki yasaklarla ilgili bir yazı için önce Çek Cumhuriyetinin İstanbul Başkonsolosu olan Ester Lauferová hanımdan bilgi aldı. İkilinin Taksim’de bir kafede geçen Türkiye hakkındaki diyalogları ilginç. Gazeteci Türkiye’deki sansürü soruyor, Başkonsolos “aman sessiz konuş, etrafta bizi kimlerin dinlediğini bilemezsin” diyor. Sonra devam ediyor, “dikkatli olmalısın, sokakta gezerken çevrene bir bak, kaç tane kamera görüyorsun, kameraları say, çok fazla değil mi?” Bayan Ester Lauferová daha sonra döktürüyor, Erdoğan’ın Türk halkına ne gibi baskılar uyguladığını anlatıyor, Çek gazeteciye acayip bilgiler veriyor! Türk halkının genel ve sabit bir sansür altında olduğunu söylüyor, bunun sadece bir kişinin kendi fikrini dile getiremediği bir durumla sınırlı kalmadığını vurguluyor, bu tür durumlarda hükümetin devreye girdiğini belirtiyor. “Türk halkı özgür düşüncesini ifade etmekten korkuyor” diyen Başkonsolos, insanların hükümetin zulmünden korktuklarından bahsediyor, “Türkiye’de Erdoğan hakkında kötü bir şey söylersen işsiz kalırsın, birkaç gün içinde işinden kovulursun, hele bir de gazeteciysen” diyor. Sonra Çek gazeteci, başta Taraf’tan bazı gazeteciler olmak üzere çeşitli kimselerle röportajlar yapıp, tüm bu iftiraları Open Democracy’de yayınlıyor. Öncelikle altını çizelim, bunlar gibi Avrupa’da ve Amerika’da Türkiye aleyhtarı yayın yapan onlarca haber organı var. Ama burada dikkat çeken bu iftiraları atanın Çek Cumhuriyeti’nin İstanbul Başkonsolosunun olması. Başkonsolos İstanbul’daki Mobese kameralarıyla Erdoğan’ın Türk halkını izlettiğini ima ediyor. Sayın Başkonsolos sizin ülkenin başkenti Prag’da caddelerde, sokaklarda kaç kamera var acaba saydınız mı? Başkonsolos, İstanbul’da bir kafede otururken istihbarat ajanlarının insanları dinlediğini, herkesi adım adım takip ettiğini ima ediyor. Erdoğan’ın kendisi hakkında kötü konuşanları cezalandırdığını söylüyor. Bunları Londra’ya ihbar ediyor. Sayın Başkonsolos o halde Erdoğan’a hakaretler yağdıran, küfürler eden gazeteciler hala hakaretlerine nasıl devem ediyor? Siz o gazete ve televizyonlardan haberdar değil misiniz yoksa? Son iki not. Birincisi Çek Başkonsolosun Erdoğan’a iftiralarını yayınlayan Open Democracy geçtiğimiz haftalarda Başbakan Ahmet Davutoğlu ile de röportaj yapmış, sitenin editörü Davutoğlu’ndan Gezi olaylarıyla ilgili istediği yanıtları alamayınca röportajın “problemli ve sinir bozucu” olduğunu söylemişti. İkincisi ise bu iftiraların yayınlanmasından 3 gün sonra müfteri Başkonsolosun Ankara’daki Büyükelçisi Pavet Kafka, Cumhurbaşkanlığı Sarayına çıkıp, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmüş ve Erdoğan’a güven mektubunu sunan ilk Büyükelçi olmuştu.
