isparta-ozel-guvenlikisparta-oto-ekspertizisparta-dogus-mutfak
Üreten biz kazanan ?
ISPARTA 0
ISPARTA DÜĞÜN SALONLARIisparta-oto-ekspertiz-raporu

Türkiye’nin petrolü olarak görülen mermer konusunda, Türkiye genelinde Isparta nüfusu kadar bir kişiye istihdam olanağı yaratan ocaklardan çıkan ham mermerin en önemli ihracatçısı ise Çin. Isparta ve Türkiye genelindeki temel sorun ise çıkarılan mermerin işlenmeden satılıyor olması.

Isparta mermer yatağı anlamında ciddi bir potansiyel barındırıyor ve bu potansiyel son yıllarda sayıları giderek artan mermer ocakları ile değerlendirilmeye çalışıyor. Peki bu mermer ocaklarının Isparta’ya katkısı ne kadar? Isparta genelinde 4 bin civarında ruhsatı alınmış taş ocağı olmasına rağmen var olan mermer ocaklarının büyük bölümünü Denizli ve Muğla gibi illerden gelen firmalar tarafından çıkartılıyor olması, Isparta’ya herhangi bir girdi sağlamıyor. Çünkü bu illerden gelen firmalar vergisini yine kendi illerinden ödüyorlar.

Mermer işletmecileri, nereden ruhsat alınıyorsa, oraya vergi ödenmesi gerektiğini ve ruhsat verilirken buna dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyor. Bu noktada en önemli sorunlardan biri ise mermerin blok olarak ihraç edilmesi. Blok taş ihracatında ilk sırada yer alan Çin her yıl talep arttan taleple Türkiye ve diğer ülkelerden aldığı hammadde ile milyar dolarlık ihracat yapıyor. Yaşanan doğa katliamı ise işin tuzu biberi.

Türkiye genelinde 200 bin kişiye istihdam sağlayan mermer sektörünün, yan sektörlerle 10 bin kişiye iş imkânı sağlayan önemli bir sanayi ve ticari alan haline geldiği biliniyor. Isparta’da önemli orana sahip olan taş ocaklarından çıkarılan mermer ihracatta çok önemli bir paya sahip. Geçtiğimiz yıl yapılan maden ihracatından Türkiye genelinde yaklaşık 4 milyar dolar ticaret hacmi oluştuğu biliniyor, bunun 2 milyar 100 milyon dolarlık bölümünü doğal taş ve mermerin getirdiği ortada, fakat sorun çıkarılan mermerin blok olarak satılması ve bu mermeri işleyen Çin ve Hindistan gibi ülkelerin Türkiye’den daha fazla kazanç sağlaması.

İHRACATTA İLK SIRADA ÇİN VAR

Blok taş ihracatında ilk sırada yer alan Çin’in her yıl talep arttırdığı, 2023 yılı hedefi olan 15 milyar dolarlık maden ihracatı beklentisinin 8 milyar dolarlık hacminin 53 kalem madenden, kalan 7 milyar dolarlık bölümünün ise mermer ve doğal taştan oluşacağının hesaplandığını belirtiliyor. Mermerin Türkiye’nin petrolü olduğu ve dünya mermer rezervinin yüzde 30′una sahip Türkiye’de, Isparta’nın da mevcut potansiyel ile önemli bir yere sahip olduğu bilinmesine rağmen elimizdekini değerlendirmeyi başaramıyoruz.

SORUN, RUHSAT SİMSARLARI

Isparta’daki mermercilerin sorunlarının başında ruhsat geliyor. Ruhsat başvurularına cevap almaları bir yıla yakın bir zaman alan mermerciler ayrıca simsar ve çantacı olarak niteledikleri kişilerin 2 bin-3 bin TL masraf ederek aldıkları çok sayıda ruhsatı 200-300 bin dolara satmaya çalışmasından şikayetçi.

YABANCI YATIRIMCILARA BAZI ŞARTLAR GETİRİLMELİ

Yabancı yatırımcıların Türkiye’de rahatlıkla ruhsat aldığına değinen mermer işletmecileri, yatırımcıların gelmesinden rahatsız olmuyor, fakat onlar içinde bazı şartlar getirilmesini istiyor. Nitekim işletmeciler, yabancı yatırımcıların ülkemizdeki yer altı zenginliklerimizi alıp gitmemelerini istiyor.

Ayrıca Çinlilerin Isparta’da çıkartılan mermerleri blok halinde alıp, kendi ülkelerinde işlediklerini ifade eden mermer işletmecileri, Isparta’da işleme fabrikalarını kurmanın çok maliyetli olduğunu söyledi.

DOĞAMIZ YOK OLUYOR

Mermer ocaklarının ortaya çıkardığı bir diğer sorun ise çevre tahribatı SDÜ Jeoloji mühendisliği bölümünde Mahmut Mutlutürk ve Maden Mühendisliği Bölümünden Raşit Altındağ tarafından hazırlanan “Terk Edilmiş Mermer Ocakları ve Çevre Etkileşimi” başlıklı makalede “Son yıllarda Isparta’nın çeşitli bölgelerinde yeni ocakların açılmasıyla bölgenin doğal taş üretim potansiyeli giderek büyümektedir. Batı Akdeniz bölgesinde Limra, Budur Bej, Budur Kahve gibi değişik türlerin ihracatı ile faaliyet gösteren yüzlerce ocak çalışmasına rağmen, yüzlerce ocağın da farklı nedenlerle terk edilmiş olması dikkat çekmektedir.

Terk edilen bu ocakların büyük bir çoğunluğunun ÇED uygulaması dışında olması ve zaman içerisinde terk edilmesinden dolayı herhangi bir hukuki yaptırıma tabi olmadan terk edildiği görülmektedir. Terk sonrası gerek ocak içinde gerekse ocağı çevreleyen basamak başlarında herhangi bir güvenlik önleminin olmadığı gibi, rekültüvasyon çalışmalarının da olmaması nedeniyle çevrede her geçen gün büyüyen görsel bir kirlilik de dikkati çekmektedir” denilerek yaşanan doğa katliamına dikkat çekiliyor.

Yorumlar0
Onay Bekleyenler0
Dikkat! Yazılan yorumlar hiçbir şekilde sitenin görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.