Davutoğlu: En şerefli görevimi o gün yaptım
Başbakan Ahmet Davutoğlu aday öğretmen yetiştirme toplantısında konuştu. Davutoğlu, kendi anılarından örneklerle öğretmenliği anlattı.
Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları;
İlkokul,ortaokul ve lisede görev yapan arkadaşlarımız çok asli bir görev inşa ediyorlar. İlkokul öğretmenim Fitnat Hoca asla aklımdan gitmez. O zaman sınıfta kümeler vardı ve biz sunumlar yapardık.
MÜZEYYEN HOCAM ÇOK DUA ETMİŞ OLMALI Kİ...
Ben her konu için bir müsamere yazdım ve Müzeyyen Hoca'm Demokrasi konulu müsamerede Başbakan'ı sen oynayacaksın demişti. Hayatımda ilk kez o gün Başbakanlık görevimi yaptım. Sınıfta sandalyenin üzerine çıkarak ilk nutkumu verdim tabiri caizse. Muhtemelen Müzeyyen Hocam çok dua etti o sırada ki ben buraya gelebildim.
HAYATIMIN EN ŞEREFLİ GÖREVİNİ O GÜN YAPTIM
Hiçbir zaman irtibatımızı kaybetmedik. Çevredeki bütün muhtarları dolaşarak Müzeyyen Hocam'ın yeni evini buldum. Her bayram torunlarımla bile ziyaretine giderdim. Müzeyyen Hocam'ın son anına kadar başucunda "Bana bir şey olursa oğlum Ahmet'i arayın"yazıyordu.
Hayatımın en şerefli görevini onun cenazesini taşıyarak gerçekleştirdi. Bu benim meziyetim değil. Bir ilkokul öğretmeninin öğrencinin hayatında nasıl iz bırakacağını anlatmak için söylüyorum. Bir öğrenciye ders vereceğim benden ayrılacak diye bakmayın. O sevgi varsa içinizde gerçek öğretmensinizdir. Yoksa eğer akıllı tahtalar,tabletler her şeyi getirebilirsiniz, olmaz.
HALA O HÜZNÜ HATIRLARIM
Öğretmenlik dersle sınırlı değil. Öğrenci sizi hep yanında hissetmeli. Her an size ulaşabilir ve sizin ona ulaşabileceğiniz düşünces,nde olmalı. Malezya'da öğretim görevlisi olduğum yıllar. Öğrencilerim geldi 50 öğrenciyi tek tek yerleştirdik ve derse başladık. Hepsini tanırım. Bunlardan birinden bahsedeceğim 93 yılıydı. Bosna'dan acı haberler geliyordu.
Bana söylerlerdi arkadaşlar ben öğrencilere haber verirdim. Bir öğrencim Ethem, hep bana kız kardeşini anlatırdı. Ethem'in kız kardeşi balkonda vurularak şehit olmuştu. Arkadaşları söyleyememişler.
Ethem'i çağırdım dedim ki, seni eve iftara götüreceğim. İftarı yaptık söyleyemiyorum. Hala o hüznü hatırlarım. Hadi dedim teravihe gidelim. Teravihi kıldık yine söyleyemedim. En sonunda Ethem dedi ki, "Aileme bir şey mi oldu?". Sabaha kadar beraber ağladık. Şimdi bunu yaşadıktan sonra, ders dışında öğrenciyle ilgilendikten sonra öğrenci sizi unutmaz. Ben bunu Müzeyyen Hocam'dan öğrendim.
Öyle bir ilişki kurun ki, ilişkiniz dersle sınırlı olmasın hayatı kuşatsın. İlişkinizin sürekliliği olsun.