Elma hasadının başlaması nedeniyle Gelendost Belediye Başkanı Mehmet Sezgin, ilçedeki üretim durumunu ve yaşanan sorunları anlattı. Elma rekoltesinin don olayından dolayı bu yıl düşük olduğuna vurgu yapan Sezgin, ücretlerden de şuanda memnun olduklarını bildirdi.
STARKİNG CİNSİ ELMA MAALESEF YOK
Geçen yıl Gelendost’ta yaklaşık 400 bin ton rekolte yakaladıklarını ifade eden Sezgin, “Son yılların en büyük rakamıydı. Ama bu yıl don olayından dolayı bahçelerimiz yüzde 50 dolayında kapasite düşüklüğü yaşıyor. Starking cinsi elma maalesef şuanda ilçemizde yok denecek kadar az. Golden ve diğer cinslerimiz hâlihazırda var” dedi.
RAKAMLAR SEVİNDİRİCİ YETER Kİ ÜCRETLER ÖDENSİN
Bugünlerde tüccarların ilçe merkezi ve köylerde dolandığını belirten Sezgin, tüccarların şuanda 95 kuruş ile 1.30 TL arasında elma aldığını söyledi. Zengin, “Bu çok kötü bir rakam değil. Bizleri sevindirici bir rakam. Yeter ki tüccar tarafından ücretler ödensin” diye konuştu.
YASAL OLARAK AŞAMADIĞIMIZ ENGELLER VAR
Öte yandan Gelendost Belediye Meclisi’nin soğuk hava depo ücretini bu yıl kilogram başına 1,10 TL olarak belirlediğini ifade eden Belediye Başkanı Mehmet Sezgin, şunları söyledi: “İşçilik derken 1 liraya sattığımız elmanın depodan çıkışı 1.40 TL’yi buluyor. Nakliye ile birlikte 2 liraya tüketilmesinde bir sıkıntı görmüyoruz. Aracı bizden elmayı alıyor. Ne kadar çok talep artarsa arzda o şekilde değerlendirilir. Ama bunu aşamadık. Bazen TARSİM satışları olsun, kooperatifler kuralım. Ama bunu yasal olarak aşamadık. Tüketici zannetmesin ki biz burada yüksek maliyetle pazarlıyoruz.
HAYVANCILIK İÇİN DE PROJELER ÜRETİYORUZ
Bölgemizde meyvecilik ve tarımın yanında hayvancılığın da değerlendirilmesi için projeler yapıyoruz. Kurum olarak da buna önderlik yapacağız. Biz tarım kentiyiz. Buna paralel olan şeyleri yapmak zorundayız. İlaçlamadan uzak durmak için de mücadele ediyoruz.
GELECEK YIL BEKLENTİMİZ BİN 500 TON
Gelendost Belediyesi’ne ait elma bahçemiz var. Bu benim için hayatımın bir damarı. Buraya çok önem verdik. İlk dönemlerde 24 saatimi buraya harcadım. Benim dönemimde dikilen 28 bin ağaç var. gelirini hesap etmek mümkün değil. Burada 4-5 kişiyi istihdam ediyoruz. Toplama döneminde 100 kişiyi istihdam ediyoruz. Belediyenin kullandığı kaynaklar da buranın parası. Her yıl hedefim var. bu yıl don olmasaydı bin ton hedefimiz vardı. Gelecek yıl bir afet olmazsa beklentimiz bin 500 ton.”
TİCARİ BİRLİKTELİĞİ HİÇBİR ZAMAN KURAMIYORUZ
Diğer taraftan meyvecilikte Isparta’nın markalaşamamasına değinen Mehmet Sezgin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Markalaşma kurumların işi. Üretici olarak değerlendirdiğimiz de birlikte yaşamayı bilmiyoruz. Ticari birlikteliği hiçbir zaman kuramıyoruz. Dolayısıyla herkes bağımsız hareket edince tüccarların, meyve su fabrikalarının adeta oyuncağı oluyoruz. Birlikteliği kurup en azından 10 insanımızı yan yana getirip, bunlarla bir teşekkül oluşturduğumu zaman örnek olursa daha güzel şeylerin olacağını düşünüyoruz.
BİRLİKTELİĞİ KURARSAK ELMA BORSASINI DA KURARIZ, MARKA DA OLURUZ
Yukarıda Ticaret Borsası, elma borsası kurulsun diye uğraşıyor. Biz de kamu olarak yardımcı olalım diye uğraşıyoruz ama vatandaşımızdan katkı yok. Vatandaşımız diyor ki oraya giden kişiler bana yardımcı olmazsa, ya oraya giden kişiler benim için çalışırlar mı? Vatandaştaki tereddüt bu. Bunu aşmak için mücadele ediyoruz. Bunu başarmamız lazım. Daha önce Elma Kiraz Alım Satım Kooperatifini kurduk. Ama bunu üst birliğe taşıyamadık. Biz bu birlikteliği kuramıyoruz. Birlikteliği bir yakalasak borsamızı da kurarız, marka da oluruz. Her yıl dolandırılan binlerce liramız artık dolandırılmaz. En azından birlikler vasıtasıyla bir garanti olur. Ama maalesef vatandaşımızla bu birlikteliği kuramıyoruz.”
