Burdur Gençlik Merkezi’nce düzenlenen programda Sultan II. Abdülhamit Han anıldı.
Marmara Üniversitesi Osmanlı Araştırmacısı Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil’in konuşmacı olarak katıldığı anma töreninde “Osmanlı’nın 3 kıtadaki son padişahı Sultan II. Abdülhamit Han’ın vefatının 97. Seneyi devriyesinde yad ediyoruz” konusu işlendi. Programa gençlerin yanısıra protokol mensupları da katıldılar. Programa Burdur Müftülüğü’nden Ali Erdilmez’in Kuran’ı Kerim tilaveti ile başlanıldı.
Kuran’ı Kerim Tilaveti’nin ardından konuşmacı Osmanlı Tarihinden “Kanı” kitaplarının yazarı Prof. Dr. Şimşirgil; “Bir insan ne ise odur diyemedik. Kolay değil bunu söylemek. Hakkı hukuku bilip söyleyememek çok acı. Üniversite içinde hep bunları yaşadık. Söyleyecekler de ne olursa olsun görevden atarlarsa atsınlar yine de söyleyeceğiz dediler ve söylediler. Doğruyu söyleyen, konuşan ilim adamlarına ihtiyacımız var. Benim her yıl 100-150’ye yakın konferansım oluyor. Bir gün Muhteşem Yüzyıl diye bir film çıktı. Bu filmi eleştirdim. Bana burada eleştirmek kolay televizyonlara çık eleştir dediler. Televizyonlara da çıktım eleştirdim. Asıl böyle konferanslarda eleştirmek zordur. Profesörü var, akademisyeni var. Sorularına cevap verememek var. Ama televizyonda istediğim soruya cevap verir, istemediğime vermem. Yani konferans televizyon programından daha zor bizlere 80 yıl kafamıza mıh gibi çakarak kızıl Padişah dediler II. Abdülhamit için. Gençlerimizin beyinlerine işlediler” dedi.
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil konuşmasının devamında II. Abdülhamit’le ilgili bilinenlerin çoğunun yanlış bilgi ve yönlendirmelerden kaynaklı olduğunu dile getirerek, “Tarihimizi dizilerden, romanlardan değil gerçek tarih kitaplarından öğrenmek zorundayız. İyi bilirsek tarihimizi başkalarının güdümüne girmeyiz, sürü haline gelmeyiz” dedi.
Daha sonra Sultan II. Abdülhamit Han’ın hakkından bilgiler veren Prof. Dr. Şimşirgil; “ Amcası Abdülaziz'in 1876'da tahttan indirilmesi ve şüpheli koşullarda ölümü, ağabeyi V. Murat'ın tahta geçirildikten üç ay sonra ruhsal çöküntü geçirdiği iddiasıyla tahttan indirilerek Çırağan Sarayı'na hapsedilmesi olaylarına tanık oldu. 31 Ağustos 1876'da padişah ilan edildi ve 7 Eylül günü Eyüp'te kılıç kuşandı. Ağabeyinin yerine tahta geçirildikten sonra, her iki saltanat değişiminin mimarı olan Mithat Paşa'yı sadrazam yaptı.
Abdülhamid tahta çıktığında Osmanlı İmparatorluğu büyük bir bunalım içindeydi. 1871'de Âli Paşa'nın ölümünden sonra saray ile Bâb-ı Âli arasındaki çekişme alevlenmiş, 1875'te devlet borçlarını ödeyemez hale düşerek Muharrem Kararnamesi ile moratoryum ilan etmiş, Rusya'nın başını çektiği Panslavizm akımının etkisiyle Balkanlar'da ulusal ayaklanmalar baş göstermişti. Yurt içinde meşrutiyet yanlısı görüşler güçleniyor, hatta padişahlığın tasfiyesiyle cumhuriyet ilânı fikri tartışmaya açılıyordu” dedi.
Irkçılık diye bir tabirin Osmanlı’nın defterlerinde olmadığını ve bunu Batılıların çıkarttığını dile getiren Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil “Batılı’nın yazdığı Ortadoğu diye bir kitapta 20 bin tane Abdülhamit Han’ın ajansı var diye yazıyor. Bizler tarihimizi dizilerden, romanlardan değil gerçek tarih kitaplarından öğrenmeliyiz” diyerek konferansına Sultan II. Abdülhamit’in hayatıyla devam etti.
Konferans Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil’e çiçek takdiminin ardından sonaerdi.
